Göğüs Hastalıkları Bölümü

Göğüs hastalıkları, akciğerler ve solunum yollarını etkileyen çok çeşitli rahatsızlıkları kapsayan, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik bir tıp dalıdır. Bu uzmanlık alanı, yalnızca akciğerleri değil; göğüs kafesi, plevra, kalp ve damar sistemini de ilgilendiren durumların tanı ve tedavisini içerir. Solunum, yaşam için hayati öneme sahip bir fonksiyon olduğundan, göğüs hastalıkları bölümü hastaların hem fiziksel sağlığını hem de günlük yaşam kalitesini korumayı hedefler. Universay Sağlık Grubu’nun göğüs hastalıkları birimi, modern teknolojiler ve deneyimli uzman kadrosu ile her yaş grubuna kapsamlı hizmet sunmaktadır.

Göğüs Hastalıkları Nedir ve Neleri Kapsar?

Göğüs hastalıkları, akciğerler ve solunum yollarını etkileyen hastalıkları inceleyen ve tedavi eden bir tıp dalıdır. Astım, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), akciğer kanseri, zatürre gibi yaygın hastalıklar bu alanın başlıca ilgilendiği konulardır. Bununla birlikte interstisyel akciğer hastalıkları, tüberküloz, bronşiektazi, plevral enfeksiyonlar, plevra efüzyonları ve göğüs duvarı anomalileri gibi daha nadir ama ciddi durumlar da göğüs hastalıkları uzmanlarının kapsamına girer.

Göğüs hastalıkları, tek başına akciğerleri değil, solunum sisteminin tamamını ve bunun kalp, damar ve göğüs kafesi ile olan ilişkisini dikkate alır. Örneğin, akciğerin oksijen alımında yaşanan bozukluklar sadece solunum sağlığını değil, kalp fonksiyonlarını ve vücudun genel enerji seviyesini de etkiler. Bu nedenle göğüs hastalıkları tedavisinde disiplinler arası bir yaklaşım benimsenir; onkoloji, kardiyoloji, enfeksiyon hastalıkları ve fizyoterapi uzmanlarıyla koordineli çalışmak sıkça gereklidir.

Göğüs Hastalıklarının Belirtileri

Göğüs hastalıkları çoğu zaman erken aşamada belirti vermeyebilir. Hastalık ilerledikçe veya akut dönemlerde ise çeşitli semptomlarla kendini gösterebilir. Yaygın belirtiler arasında kronik öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı ve göğüste sıkışma hissi yer alır. Balgamda kan görülmesi, uzun süren balgam çıkarma, hızlı veya zor nefes alma, halsizlik, gece terlemeleri, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumlar da gözlemlenebilir. Bazı hastalıklarda parmak uçlarında şişme (çomak parmak) ve egzersiz sırasında yorgunluk da ortaya çıkabilir.

Bu belirtiler, hastalığın türüne, şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Örneğin, KOAH ve astım gibi kronik hastalıklarda nefes darlığı ve hırıltılı solunum ön plandayken, zatürre ve akciğer kanseri gibi akut veya ciddi durumlarda şiddetli öksürük, yüksek ateş ve göğüs ağrısı daha belirgindir.

Göğüs Hastalıklarının Türleri

Göğüs hastalıkları oldukça geniş bir yelpazeyi kapsar. Temel olarak akciğer hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, plevra hastalıkları ve göğüs duvarı hastalıkları olarak sınıflandırılabilir.

Solunum Sistemi Hastalıkları: Astım, KOAH, bronşit, bronşiektazi ve zatürre gibi hastalıklar solunum yollarını doğrudan etkiler. Bu rahatsızlıklar genellikle kronik öksürük, balgam üretimi, nefes darlığı ve hırıltılı solunum gibi belirtilerle kendini gösterir.

Akciğer Hastalıkları: Akciğer kanseri, interstisyel akciğer hastalıkları, akciğer fibrozu ve sarkoidoz gibi durumlar akciğer dokusunun yapısını ve işlevini bozar. Bu hastalıklar, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve erken tanı ile tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlar doğurabilir.

Plevra Hastalıkları: Plevra, akciğerleri çevreleyen ince bir zar olup, enfeksiyon, efüzyon veya kanser gibi durumlar bu bölgeyi etkileyebilir. Plevral hastalıklar, nefes almayı zorlaştırabilir ve göğüs ağrısına yol açabilir.

Göğüs Duvarı Hastalıkları: Kaburga kırıkları, göğüs kafesi deformiteleri ve kosta kondriti gibi hastalıklar göğüs duvarını etkiler. Bu tür rahatsızlıklar genellikle travma veya doğuştan gelen anomalilerle ilişkilidir.

Göğüs Hastalıklarının Tanısı

Göğüs hastalıklarının tanısı, ayrıntılı bir klinik değerlendirme ve gelişmiş görüntüleme yöntemlerinin kombinasyonu ile konur. Öncelikle hastanın tıbbi geçmişi ve şikayetleri değerlendirilir, fizik muayene yapılır. Tanıda kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Akciğer grafisi (röntgen): Akciğerlerin yapısını görüntüleyerek enfeksiyon, tümör veya sıvı birikimini tespit eder.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT): Akciğerler ve çevre dokuların detaylı görüntüsünü sağlar.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR): Yumuşak dokuları inceleyerek detaylı bilgi verir.
  • Solunum fonksiyon testleri (SFT): Akciğer kapasitesini ve işlevini değerlendirir.
  • Kan gazı analizi: Kanda oksijen ve karbondioksit seviyelerini ölçer, solunum yetmezliğini tespit eder.
  • Balgam kültürü ve kan testleri: Enfeksiyonun kaynağını belirlemek için kullanılır.
  • Bronkoskopi: Solunum yollarını incelemek ve gerektiğinde biyopsi almak için yapılan bir işlem.
  • Biyopsi: Akciğer dokusundan alınan örneklerin patolojik değerlendirilmesi ile tanı konur.
  • Cilt ve alerji testleri: Tüberküloz ve alerjik reaksiyonların tespitinde kullanılır.
  • Pulmoner anjiyografi ve ekokardiyografi: Akciğer damarlarını ve kalp üzerindeki etkilerini değerlendirir.

Bu yöntemlerin tümü, hastalığın doğru bir şekilde tanımlanmasını ve en uygun tedavi planının oluşturulmasını sağlar.

Göğüs Hastalıklarının Tedavisi

Göğüs hastalıklarının tedavisi, hastalığın türüne, şiddetine ve hastanın genel durumuna göre kişiye özel olarak planlanır. Astım ve KOAH gibi kronik rahatsızlıklarda inhaler ilaçlar ve solunum terapileri temel tedavi yöntemidir. Enfeksiyonlara bağlı durumlarda antibiyotik veya antiviral tedaviler uygulanır. Akciğer kanseri ve ciddi plevral hastalıklarda cerrahi müdahale, kemoterapi veya radyoterapi gibi yöntemler tercih edilir.

Solunum yetmezliği gelişen hastalarda oksijen terapisi veya gerekirse ventilatör desteği sağlanır. Tedavinin etkinliği, yaşam tarzı değişiklikleri ile de desteklenir; sigaranın bırakılması, çevresel faktörlerden kaçınma, düzenli egzersiz ve beslenme, göğüs hastalıklarının yönetiminde kritik öneme sahiptir.

Cerrahi müdahaleler, akciğer kanseri, plevral efüzyon, akciğer apsesi veya ciddi travma durumlarında uygulanır. Lobektomi, pnömonektomi, torasentez ve gerektiğinde akciğer nakli gibi işlemler hastalığın seyrine göre planlanır. Minimal invaziv cerrahi teknikler ise iyileşme sürecini hızlandırmak ve komplikasyon riskini azaltmak için kullanılır.

Özetle, göğüs hastalıklarının tedavisinde multidisipliner yaklaşım esastır. Universay Sağlık Grubu, tüm bu süreçlerde hastaların hem yaşam kalitesini korumayı hem de hastalıkların ilerlemesini önlemeyi hedefler.

İletişim